الدبر.

 

  Âmir oğlu Ukbe (r.a.) Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)’in:

  “Allah kadınlara arkadan yaklaşanlara lanet etti” dediğini nakletti.[12]

 

  - 12 -

  وعَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَتَى النِّسَاءَ فِي أَعْجَازِهِنَّ فَقَدْ كَفَرَ.

  ورواه الطبراني في الأوسط ورواته ثقات.

 

  Ebu Hureyre (r.a.) Rasulullah (s.a.v.)’in:

  “Kadınlara arkadan yaklaşan kimse kafir olur” dediğini rivayet etti.[13]

 

  - 13 -

  وروى ابن ماجه والبيهقي كلاهما عن الحارث بن مخلد عن أبي هريرة رضي الله عنه عَنِ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: لاَ يَنْظُرُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ إِلَى رَجُلٍ جَامَعَ امْرَأَةً فِي دُبُرِهَا.

  İbn-i Mace, Beyhakî Muhalled oğlu Haris’den, o da Ebu Hureyre (r.a.)’den, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in:

  “Allah, kadınla arkadan cima eden (yaklaşan) kimseye rahmet nazarıyla bakmaz” dediğini nakletti.

 

  - 14 -

  وَعَنْهُ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: مَنْ أَتَى حَائِضًا أَوْ امْرَأَةً فِي دُبُرِهَا أَوْ كَاهِنًا فَصَدَّقَهُ كَفَرَ بِمَا أُنْزِلَ عَلَى مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.

  رواه أحمد والترمذي والنسائي وابن ماجه وأبو داود إلا أنه قال: فَقَدَ بَرِئَ مِمَّا أُنْزِلَ عَلَى مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.

  قال الحافظ: رووه من طريق حكيم الأثرم عن أبي تميمة، وهو طريف بن خالد عن أبي هريرة، وسئل علي بن المديني عن حكيم من هو؟ فقال: أعيانا هذا، وقال البخاري في تاريخه الكبير: لا يعرف لأبي تميمة سماع من

 

  Yine Ebu Hureyre (r.a.) Rasulullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini nakletti:

  “Hayız gören kadınla cinsi münasebette bulunan veya arkadan kadına yaklaşan, yahut kâhine (gayptan haber verene) gelerek onun söylediklerine inanan kimse, Muhammed (s.a.v.)’e indirilene küfretmiştir.”[14]

  NOT: Buradaki hadis-i şerifler, “Terğıb ve Terhib” kitabından alınmıştır.

  AYRICA BU KONUDA

  CAFER EL-FİRYÂBÎ DİYOR Kİ:

 

  Bana Kuteybe, Abdullah ibn-i Amr’ın şöyle dediğini bildirdi:

  Rasulullah(s.a.v.):

  “Yedi grup insan vardır ki kıyamet günü Allah onlara (rahmet nazarıyla) bakmayacak, onları temize çıkarmayacak (tezkiye etmeyecek) ve onlara: “Cehenneme girenlerle birlikte siz de cehenneme (ateşe) girin.” buyuracaktır. Bunlar: “Bir (erkekle) temasta bulunan ve kendisiyle temasta bulunulan erkek (homoseksüelden her ikisi de), şehvetini eliyle gideren (masturbasyon yapan), hayvan ile temasta bulunan, kadın ile dübüründen temasta bulunan, kadın ile kadının kızının arasını birleştiren (hem bir kadınla, hem de aynı kadının kızıyla temasta bulunan), konşusunun karısıyla zina eden ve konşusuna eziyet ederek onun kendisine lanet etmesine sebep olan kimsedir.” Hadisin senedinde yer alan İbn-i Lehîa ve şeyhi zayıftırlar.[15]

  ﴿نِسَاؤُكُمْ حَرْثٌ لَكُمْ فَأْتُوا حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ وَقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّكُمْ مُلاقُوهُ وَبَشِّرِ

  الْمُؤْمِنِينَ﴾

 

  “Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi yaklaşın, bununla beraber kendiniz için, ileriye (ahiretinize, Allah’ın emrine uygun iyi ameller göndererek) hazırlık yapın. Allah’tan korkun ve bilin ki muhakkak O’na kavuşacaksınız. İman edenlere müjdele”[16]

 

  Yine, Rasulullah (s.a.v.)’in bir hadis-i şerif’inde “Kadının cinsel organından olmak şartıyla, istediğiniz şekilde onlarla cinsel ilişkide bulunun.”[17] buyurulmuştur.

 

  [1] İbn Mâce, Tirmizî ve Hâkim rivayet etmişlerdir. Tirmizî “Hadisin hasen garip” Hâkim ise “İsnadının sahih” olduğunu söylemiştir.

  [2] Zimmî: Müslümanların arasında ve güvenleri altında oturan yabancılar.

  [3] Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) bu sözüyle, zina sonucu doğan çocuğun, temiz anne babadan doğmadığı için hor görüleceğini, cemiyet içinde adeta esir gibi yaşayacağını ve babası belli olmadığından annesine kötülük edeceğini, bunun da bir çeşit esirlik olduğunu kastetmiştir. Manevî der ki: Zinanın çoğalması sebebiyle Allah, onlara düşmanlarını musallat kılar ve onlardan bir çokları esir düşer.

  [4] Taberâni rivayet etmiştir.

  [5] Taberâni “Evsat” ında ve Hâkim rivayet etmişlerdir. Hâkim “isnadı sahih” demiştir. Taberâni’nin ravileri de sahih hadis râvileridir.

  [6] İbn Hıbban "Sahih" inde, Beyhakî ve Nesâi son kısmını tekrar ederek rivayet etmişlerdir.

  [7]Ebû Davut, Tirmizî, İbn Mâce, Beyhakî rivayet etmişlerdir.

  [8] Ebu Hanife’ye göre Livata yapana zina cezası verilmez. Hakim, bu kötü işi yapanı ıslah edici şekilde ta’zir cezası verir. İmam Ebu Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre zina cezası verilir. İhtiyar C.3, S.47 Mezahibi Erbaa C.5, S.141

  [9] Taberâni “Evsat” ında rivayet etmiştir.

  [10] İbn-i Hıbban sahihinde ve Tirmizî ile Nesaî rivayet etmişlerdir.

  [11] Taberanî “Evsat”ında ve Dârekutnî rivayet etmişlerdir. Taberanî’nin ravileri sikadır.

  [12] Taberanî rivayet etmiştir.

  [13] Taberanî “Evsat”ında rivayet etmiştir. Ravileri sikadır.

  [14] Ahmed, Tirmizî, Nesaî, İbn-i Mace ve Ebû Davud rivayet etmişlerdir. Ebu Davud, hadisin sonunu: “Muhammed (s.a.v.)’e indirilen (Kur’an)’dan uzaklaşmıştır.” şeklinde rivayet etmiştir.

  [15] İbn-i Kesir, “Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri”, Bakara Suresi, Ayet: 223

  [16] Bakara Sûresi, 223. Ayet

  [17] İbn-i Kesir, Cilt: 1, Sayfa: 458

  YAPILACAK İŞ

 

  İnsan, kusuru olmayan bir arkadaşının istemeyerek kalbini kırsa, anında veya ertesi gün o arkadaşından özür diler.

  Bize, bir damladan bu güzel ömrü veren yüce Mevlâ’mıza, yaptığımız hatalarımızdan dolayı özür dilememiz, yani Allah’tan özür dilemek olan tevbe etmemiz gerekmez mi?

  Böyle olunca; insana düşen, yapmakta olduğu hata ve yanlışlarından derhal vazgeçmek, tevbe ve istiğfara sarılmaktır.

  En kısa ve kuvvetli olan tevbe şudur:

  أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

  أَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ الْكَرِيمَ الَّذِي لاَ إِلٰهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومَ وَنَتُوبُ إِلَيْكَ

  “Eûzü billâhi mineşşeydânirracîm.

  Bismillâhirrahmânirrahîm.

  Estağfirullâh el-azîm el-kerîm ellezî lâ ilâhe

  illâ hüvel hayyül kayyûme ve netûbü ileyk.”

 
Thank you for reading books on BookFrom.Net

Share this book with friends